27 Mayıs 2017 Cumartesi

Fatih Sultan Mehmet Han'ın 1481 yılında Gebze Hünkâr Çayırında vefatı üzerine Istanbul'da tahta çıkan Sultan II. Beyazıt, Topkapı Sarayı'nda tahta çıkmış ilk padişahtır...
...
Fatih Sultan Mehmet Han'ın namzeti olarak görülen II.Beyazit'ın  kardeşi Cem Sultan babasının vefat haberini bir gün geç haber alması sebebiyle malesef tahta çıkamamıştır...
...
Saltanatının ilk yıllarında kardeşiyle aralarında geçen taht mücadelesi Cem Sultan için acı bir kaderin başlangıcı olmuştur... 11 yıl Papanın elinde esir tutulan Cem Sultan muhtemel o ki 1495 yılında  Papa tarafından Napoli"de zehirlenerek öldürülmüştür.
...
Sultan II.Beyazit Sufi ruhlu, naif bir padişahtır... Bir diğer adı Beyazit-ı Veli'dir... Adli mahlasiyla yazılmış şiirleri okunmaya değerdir... Bu minyatürde Sultan II.Beyazıt'ın cenaze merasimi tasvir edilmiştir...
....
Minyatürlere merak salmış durumdayım bu ara, herbirinden sayfalar dolusu hikayeler yazılır gerçekten...

KEOPS PİRAMİDİ

Eski Mısır Tarihi sanırım en gizemli konulardan biri benim için... Müthiş bir geometri ve astronomi bilimiyle yapılmış ve şu gün bile nasıl yapıldığı tam olarak bilinmeyen Mısır piramitleri gerçekten çok büyüleyici... ...
Aslında bir yandan da ibret  levhası Piramitler.. Mısır Firavunlarının, ölümsüz olma isteklerine hizmetle yapılmış ama Dünya Malının yalnızca Dünyada kaldığını ifade edercesine yağmalanmış,
Geriye ise gözlere hitap eder bu güzellikleri bırakmıştır... Eski Mısır'da 146 metre yükseklige ulaşan ve Dünyanın en büyük piramidi olan
Keops piramidi dünyanın 7 harikasından biridir ve günümüze dek ulaşan tek eserdir.
İsmi Mısır Firavunu Keops'tan gelmektedir

Keops Piramidi'nin nasıl inşa edildiğine dair hala bir cevap bulunamamıştır. Herodot'a göre 30 yılda tamamlanmıştır. ...
Dünya gözüyle görmek nasip olsun inşallah 🙇🌺

İstanbul'da Lale Zamanı olunca, insanin aklına Sanatta ve Edebiyatta zirve bir dönem Lale Devri geliyor
...
1718-1730 yılları arası Padişah III.Ahmet  dönemi "LALE DEVRİ" olarak bilinir fakat ilginç olan Osmanlı İmparatorluğu hiçbir zaman bu döneme Lale devri dememiştir...
...
Tarihçi Ahmet Refik Altınay  1913 yılında bu dönemi anlatan kitabına Lale Devri ismini verir ve bir süre sonra bu dönem Lale Devri olarak anılmaya başlar...
....
Lale Devri Osmanlı tarihinde 1718’den 1730’a kadar 12 yıl süren bir devirdir.
3. Ahmet’in saltanatının (1703-1730) ikinci yarısını kaplar. Lale Devri Nevşehirli Damat İbrahim Paşa‘nın, Pasarofça Antlaşması’ndan az sonra sadrazamlığa geldiği gün başlar, Patrona Halil İsyanı’nda idam edilmesi ile biter.
......
Beyazıt Hamamı tellaklarından Patrona Halil diye tanınan biri, çevresine toparladığı kimselerle büyük bir ayaklanmanın başına geçer.
Bu ayaklanma sonunda Damat İbrahim Paşa öldürülür. 3. Ahmet tahtan indirilir. Ayasofya’daki 3. Ahmet çeşmesi bir yana, bütün yalılar, köşkler yıkılır. Böylece Lale Devri çok feci şekilde sona ermiştir.

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
Saltanat dedikleri ancak cihân kavgâsıdır
Olmaya baht-ü saâdet dünyada vahdet gibi
... ..
Kanuni Sultan Süleyman 1566 yılında hasta olduğu halde on üçüncü ve son seferi olan Zigetvar üzerine sefere çıktı.
Bu sırada 73 yaşındaydı ve hükümdarlığının 46. yılındaydı. Zigetvar seferi onun son seferi oldu.
...
Ölümü Sır gibi saklandı
...
Padişahın ölümünün asker arasında duyulması sona gelmiş fethi boşa çıkarabilirdi ve düşmanı cesaretlendirebilirdi. Bu sebeple Sokullu Mehmet Paşa  padişahın ölümünü vezirlerden dahi gizledi. Padişahın cenazesini otağ-ı hümayun içerisinde yıkattı ve padişahın ölümünü bilen on iki kişiyle cenaze namazını kılındı. ...
Fethin ertesi günü ise fetih şenlikleri düzenlendi. Hatta padişahın cuma namazını Zigetvar şehrinin camiye çevrilen kilisesinde kılacağı duyuruldu. Cuma günü ise hükümdarın rahatsızlığının arttığı dolayısı ile namaza katılamayacağı ilan edildi.
.... ..
Kanuni Sultan Süleyman’ın cenazesi İstanbul’a ulaşınca burada da Şeyhülislam Ebusuud Efendi tarafından üçüncü defa cenaze namazı kıldırıldıktan sonra Süleymaniye camisinde türbesinin inşa edilmesi düşünülen yere götürüldü.
Burada Mimar Sinan’ın nezaretinde hazırlanan mezara defnedildi. Böylece bir devir kapandı.

Büyük Selçuklu Devleti'nin En Parlak Dönemi; Sultan Melikşah
...

Sultan Melikşah'ın zamanında imparatorluk en geniş sınırlarına ulaştı ve en parlak zamanını yaşadı.
Henüz 38 yaşındayken zehirlenerek öldürülen Melikşah, adil bir sultan olarak biliniyordu.
Yukarıdaki minyatürde yaşlı bir kadının, Melikşah'a şikâyetini ilettiğini görüyoruz. Burada teşhis edilmesi gereken nokta Sultan Melikşah'ın halkının dertlerine son derece itibar eden bir hükümdar olduğudur. Dolayısıyla bu tür minyatürler çokça yapılmıştır.
...

Sultan Melikşâh’ın sâhip olduğu unvanlara, kendisinden önce hiçbir sultan kavuşamamıştır.
...
Devrinde bütün Selçuklu ülkelerini îmar ettirmiş, halkı refaha kavuşturmuştur.
Tertip ettirdiği takvim, Takvim-i Celâlî ismiyle bilinmektedir.
Melikşah, yarım milyondan fazla askeri olan bir orduya, mükemmel derecede idâre edebilecek askerî bir dehâya da sâhipti...
...
Melikşah’ın, veziri Nizâmülmülk ile tesis ettiği, idârî, askerî, toprak sistemi ve teşkilâtı, devrindeki ve sonraki Türk-İslâm devletlerinde de tatbik edildi.