10 Temmuz 2016 Pazar
Bu aralar facebookta Piri Reis ile alakalı bir yazı ne zamandır dikkatimi çekiyor."Piri Reis 1513 yılında ilk olarak Güney kutbunu çizdi.
Araştırmacıları çok seven Osmanlı 80 küsür yaşındaki Piri Reis'in kellesini ucurdu"
şeklinde...
Bunu kendime dert edinen ben, belki birilerine faydam olur diye yazıya almak istedim çünkü ortada yanlış açılardan ele alınan büyük bi itham var.
Keske birilerini karalarken azıcık kitap açıp okusak araştırsak, Neden? diye bi sorsak ama biz her zaman çamur at izi kalsın mantığı çok çabuk yargılıyoruz bunun ahiretini vebalini hiç düşünmeden...
Keske birilerini karalarken azıcık kitap açıp okusak araştırsak, Neden? diye bi sorsak ama biz her zaman çamur at izi kalsın mantığı çok çabuk yargılıyoruz bunun ahiretini vebalini hiç düşünmeden...
Piri Reis gerçekten de 1513 yılında gerçeğe en uygun Dünya haritasını çizen ilk kişidir. Büyük bir denizcidir, çizimleri hala sırlarını korumaktadır.
..
Piri Reis 1552 de büyük bi sorumlulukla görevlendirildi. Kizildeniz ve Basra körfezini Portekiz hakimiyetinden temizlemek ve Hicaz toprakları yani Mekke Medine bölgesini Portekizlerin muhtemel saldırılarından korumaktı. Tedbirli olmalıydı çünkü bu bölge oldukça muhkemdi fakat yola çıktığı andan itibaren bi çok yerde emre itaatsizlik yapmış ve bölgeyi oldukça zor bir duruma sokmuştur. Nihayetinde üç gemiyle o bölgeyi terk ederek bi nevi Hicaz topraklarını Portekizlerin işgaline açık hale getirmiştir. Olay çok teferruatlı fakat en kısa özeti bu şekilde.
..
Piri Reis 1552 de büyük bi sorumlulukla görevlendirildi. Kizildeniz ve Basra körfezini Portekiz hakimiyetinden temizlemek ve Hicaz toprakları yani Mekke Medine bölgesini Portekizlerin muhtemel saldırılarından korumaktı. Tedbirli olmalıydı çünkü bu bölge oldukça muhkemdi fakat yola çıktığı andan itibaren bi çok yerde emre itaatsizlik yapmış ve bölgeyi oldukça zor bir duruma sokmuştur. Nihayetinde üç gemiyle o bölgeyi terk ederek bi nevi Hicaz topraklarını Portekizlerin işgaline açık hale getirmiştir. Olay çok teferruatlı fakat en kısa özeti bu şekilde.
Tüm bunlar göz önünde tutulduğunda bi karar verilmesi gerekiyordu çünkü Osmanlı Devleti'nde devletin bekásı herşeyin önünde tutulmuştur.Kaldı ki söz konusu Mekke ve Medine gibi mukaddes topraklarsa.
Dîvânı Hümayun'dan çıkan karar neticesinde Piri Reis 1554 yılında idam ettirilir.
Dîvânı Hümayun'dan çıkan karar neticesinde Piri Reis 1554 yılında idam ettirilir.
Şimdi tüm bu tabloyu göz ardı ederek nedenlerini, sebeplerini sorgulamadan bi kitap açıp okumadan 600 yıllık köklü bi geçmişi olan bi devleti ağır ithamlarla suçlamak ne kadar doğru bi kez daha düşünmek lazım.
Suçlamak kolay, yargılamak kolay ama aslolan Haklının Hakk'ını verebilmektir. Tarihini bilmeyen toplumların sonu malesef çok acı... Biz bilenlerden ve sahip çıkanlardan olalım inşallah...
Suçlamak kolay, yargılamak kolay ama aslolan Haklının Hakk'ını verebilmektir. Tarihini bilmeyen toplumların sonu malesef çok acı... Biz bilenlerden ve sahip çıkanlardan olalım inşallah...
0 yorum:
Yorum Gönder